Çatı akıyor ne yapmalıyım?
Çatı katı, apartman ve site bloklarında en üst katta yaşayan sakinlerin en çok problem yaşadığı ortak alanlardan biri olarak karşımıza çıkıyor. Peki siz de "Çatı akıyor ne yapmalıyım?" diyorsanız, işte yanıtı...
Çatı akıyor ne yapmalıyım?
Çatı katı, apartman ve site bloklarında en üst katta yaşayan sakinlerin en
çok problem yaşadığı ortak alanlardan biri olarak karşımıza çıkıyor. Çatı
katının akması, yaşanılan en büyük sorunlar arasında yer alıyor. Peki çatı
akıyorsa ne yapmalı?
Kat Mülkiyeti Kanunu gereğince çatı katı ortak alan olup; çatı katı ile
sorun yaşayan malikin bu durumu yönetime bildirmesi ve burada yapılacak
tamiratın giderlerinin tüm malikler tarafından karşılanması gerekiyor.
Ancak bu sorunla yönetimin ilgilenmemesi durumunda malik, Sulh Hukuk
Mahkemesi'ne başvuruda bulunabiliyor. Aşağıda konu ile ilgili Yargıtay Kararı
bulunuyor. Bu kararda da görüldüğü üzere öncelikle bir mahkeme tespiti
yaptırılması ve sonrasında da tamir işlemini yaparak giderini diğer kat
maliklerinden tahsil yoluna gidilmesi de seçenekler arasında yer alıyor.
T.C.YARGITAY
18. HUKUK DAİRESİ
E. 2004/3645,K. 2004/5469,T. 29.6.2004
• ANATAŞINMAZIN ORTAK YERLERİNİN TAMİR VE BAKIMI ( İlgili Kat Malikinin
Mahkemeye Yaptırdığı Tespit - Tek Başına Yaptığı Masrafları Sebepsiz
Zenginleşme Hükümlerine Göre Diğer Kat Maliklerinden İstemek Hak ve Yetkisi
Olduğu )
• ORTAK YERLERİNİN TAMİR VE BAKIMI ( İlgili Kat Malikinin Mahkemeye
Yaptırdığı Tespit - Tek Başına Yaptığı Masrafları Sebepsiz Zenginleşme
Hükümlerine Göre Diğer Kat Maliklerinden İstemek Hak ve Yetkisi Olduğu )
• KAT MALİKLERİ KURULUNDAN KARAR ALMAYA GEREK OLMAYAN HALLER ( Acil ve
Zorunlu Hallerde Veya Mahkemece Yaptırılan Tespit – Ana taşınmazın Ortak
Yerlerinin Tamir ve Bakımı/İlgili Kat Malikinin Masrafları Ödemesi )
• KAT MALİKİNİN ORTAK YERLERİN TAMİR VE BAKIMINI YAPMASI ( Mahkemeye
Yaptırdığı Tespit Üzerine - Masrafları Diğer Kat Maliklerinden İstemek Hak ve
Yetkisi Olduğu ) 634/m.19
ÖZET: Acil ve zorunlu hallerde veya mahkemece yaptırılan tespitte, ana
taşınmazın ortak yerlerinin tamir ve bakımı yanında kullanılan malzemenin
çürümesi ya da eskimesi hallerine münhasır olmak üzere ilgili kat malikinin
gerekli onarım, yenileme ve tamiratları tek başına ve projesine uygun tarzda
gerçekleştirmek ve yaptığı masrafları da Borçlar Kanununun sebepsiz zenginleşme
hükümlerine göre diğer kat maliklerinden istemek hak ve yetkisine sahiptir.
Somut olayda belirtildiği şekilde yapılması zaruri ve gerekli olan tamirat,
onarım ve yenilemelerin gerçekleştirilmesi için kat malikleri kurulundan karar
almaya da gerek yoktur. Çünkü ana taşınmazın sağlamlığı ile bakımı ve korunması
her kat maliki için vazgeçilmez bir görevdir. Burada dikkat edilmesi gereken
diğer bir husus da acilen onarıma muhtaç olan çatının mütemmim cüzü
niteliğindeki ışıklık vs. gibi bölümlerinin de çatı ile birlikte yenilenmesinin
gerekliliğidir. Bu itibarla çatı yenilenirken onun ayrılmaz bir parçası olan
ışıklık gibi bölümlerinin de bu işi yapan ustanın gerek görmesi durumunda
mutlaka onarılması icap eder.
DAVA: Dava dilekçesinde ortak yerlere yapılan harcamalardan paylarına
düşenin tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen
hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiş, temyiz incelemesinin duruşmalı olarak
yapılması ise davacı vekili tarafından yasal süresi içinde verilen temyiz
dilekçesi ile istenilmekle dosyadaki bütün kâğıtlar okunarak, tetkik hâkimin
açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü:
KARAR: Davacı vekili dilekçesinde ana taşınmazın çatısının eskimesi nedeniyle
akan yağmur sularının bağımsız bölümünün tavanında hasar meydana getirdiğini,
çatının acilen tamiri gerektiğinden bu durumu mahkeme aracılığıyla tespit
ettirdiğini, düzenlenen rapora göre tamirata başlandığından çatının ahşap
iskeletinin çürüyüp eskimiş tahta ve kalaslardan inşa edildiğinin görüldüğünü,
böyle bir tamiratın sonucu değiştirmeyeceği anlaşıldığından daha büyük sorunlar
yaşanmaması için çatının esaslı bir tamirattan geçirilmesi gerektiği sonucuna
varılarak yeniden tespit isteyip mahallinde bilirkişi marifetiyle keşif
yaptırdığını, düzenlenen bilirkişi raporu ile durumun belgelendirildiğini, bu
aşamadan sonra masrafları müvekkili tarafından karşılanmak kaydıyla gerekli
onarım yenileme ve tamiratları yaptırdığını, ihtara rağmen dava dışı bir kat
malikinden gayrisinin ödemeleri gereken masraf miktarını ödemediklerini bu
masrafların tutarı olan 4.989.000.000 TL’nin temerrüt tarihinden itibaren yasal
faizi ile birlikte davalılardan alınmasına karar verilmesini istemiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici
sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine
göre sair temyiz itirazları yerinde değildir.
Ancak
Dosya içindeki tüm bilgi ve belgelerle tespit evrakının incelenmesinde
davacının, bağımsız bölümünde su sızması nedeniyle oluşan hasarın tespit ve
giderilmesi için Bornova Sulh Hukuk Mahkemesi aracılığıyla yaptırdığı tespit
sonucu düzenlenen 7.4.2003 günlü bilirkişi raporunda hasarın tekrar oluşmaması
için kiremitlerin aktarılması, çatı kenarı teras tecritlerinin yapılması
gerekli ve yeterli görülmüş, çatı akıntısının giderilmesi için yeniden dizayn
edilmesinin gerekli olmadığı bildirilmiştir. Bu doğrultuda onarıma başlayan
davacı tarafın kiremit örtüsünü kaldırdığında çatıyı oluşturan ahşap iskeletin
işlevini yerine getirecek durumda olmadığı, eski, kullanılmış tahta ve
kalaslardan yapıldığından çürüdüğü görülmüş ve bu durumun saptanıp yenilenmesi
gerekip gerekmediğinin belirlenmesi için Bornova Sulh Hukuk Mahkemesinden
yeniden tespit ve keşif istenmiştir. Mahkemece yapılan tespit sonucu aynı
bilirkişi tarafından düzenlenen 30.6.2003 günlü raporda baca şapkalarının
tamamının ısı değişkenliğinden ve ıslanıp kurumasından mütevellit çatlamış ve
bir kısmının kırılmış olduğu buna bağlı olarak da baca şapkalarında kullanılan
beton malzemesinin özelliğini yitirdiği, baca şapkalarının yeniden yapılması
gerektiği, ışıklıktaki demir konstrüksiyon ve üzerindeki cam kaplamanın olağan
koşullarda yenilenmesine lüzum olmadığı, çatı iskeletini teşkil eden ahşap
kerestelerin daha önceki aşamalarda betonarme kalıbı ve iskele imalatında
kullanılıp buralardan sökülmüş çıkmış vasıfta malzemeler oldukları ve çatı
inşasına uygun bulunmadıkları belirtilmiştir.
Kat Mülkiyeti Kanununun 19. maddesinin birinci fıkrası tüm kat maliklerinin
ana taşınmazın bakımını, mimari durumu ile güzelliğini ve sağlamlığını korumak
mecburiyetinde olduklarını hüküm altına almıştır. Bu olayda olduğu gibi acil ve
zorunlu hallerde veya mahkemece yaptırılan tespitte, ana taşınmazın ortak
yerlerinin tamir ve bakımı yanında kullanılan malzemenin çürümesi ya da
eskimesi hallerine münhasır olmak üzere ilgili kat malikinin gerekli onarım,
yenileme ve tamiratları tek başına ve projesine uygun tarzda gerçekleştirmek ve
yaptığı masrafları da Borçlar Kanununun sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre
diğer kat maliklerinden istemek hak ve yetkisine sahiptir. Somut olayda
belirtildiği şekilde yapılması zaruri ve gerekli olan tamirat, onarım ve
yenilemelerin gerçekleştirilmesi için kat malikleri kurulundan karar almaya da
gerek yoktur.
Çünkü ana taşınmazın sağlamlığı ile bakımı ve korunması her kat maliki için
vazgeçilmez bir görevdir. Burada dikkat edilmesi gereken diğer bir husus da
acilen onarıma muhtaç olan çatının mütemmim cüzü niteliğindeki ışıklık vs. gibi
bölümlerinin de çatı ile birlikte yenilenmesinin gerekliliğidir. Bu itibarla
çatı yenilenirken onun ayrılmaz bir parçası olan ışıklık gibi bölümlerinin de
bu işi yapan ustanın gerek görmesi durumunda mutlaka onarılması icap
eder.
Açıklanan nedenlerle mahkemece davacının ana taşınmazın çatı ve
müştemilatında ( ışıklık vs. ) yaptığı bütün onarım, yenileme ve tamiratların
giderinin bilirkişiye hesaplattırılarak bu masrafın tümüne hükmedilmesi
gerekirken yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak bir bölümünün tahsiline
karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar göz önünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK'nun 428. maddesi gereğince ( BOZULMASINA ), temyiz peşin harçlarının istek halinde temyiz edenlere iadesine, 29.6.2004 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Yorumlar
Yorum Gönder
Ziyaretiniz için teşekkürler…Yorumlarınızı bekliyoruz…